Veli Yıldırım - DoktorTakvimi.com!function($_x,_s,id){var js,fjs=$_x.getElementsByTagName(_s)[0];if(!$_x.getElementById(id)){js = $_x.createElement(_s);js.id = id;js.src = "//www.docplanner-platform.com/js/widget.js";fjs.parentNode.insertBefore(js,fjs);}}(document,"script","zl-widget-s");

Okul öncesi dönemde resimli üç boyutlu kitaplar alın

Okul öncesine yönelik hediyeleri olanaylık dergiler alın

Önünde mutlaka siz de gazete kitap dergi kitap okuyun örnek olun

Okumayı sökünce de çocuğunuza masal okumaya devam edin

Spor, hayvanlar gibi özel konusu olan bir dergiye birlikte kara vererek abone yapın

Çizgi roman gibi kitaplar okumasına izin verin

Daha büyük yaşlarda mizah fantastikpolisiye duygusal ... türünde farklı kitaplar alın

Birlikte kitapçıya gidin

Odasına kitaplık alıp değişik alanlarda kitaplar koyun

Arkadaşlarının neler okuduklarını araştırın... akran etkisini unutmayın

Hoşuna gitmeyen jitap için zorlamayın

Kitabı anlayıp anlamadığını ölçmek için sorguya çekmeyin

Kendi çocukluğunuzdaki kitaplar için zorlamayın
HarryPotter, Karlar kraliçesi, Labirent, Satftirik, Kardeşimm Benim, Çok hayal kuran çocuk...vs


"BAMBU AĞACI"
Bu ağacı daha önce de biliyordum, görmüştüm. Benim için sadece bir ağaçtı.
Üçüncü çocuğuma hamileyken 2. çocuğumun öğretmeni benimle konuşmak istedi.
Gittik. ilk önce çok dikkate almadığımız ama şu anda büyük bir yol kat ettiğimiz 
yaşamın içine girdik!
İlk başlarda tedaviyi yarım bırakmak istedim.Annelik duygusallığı işte..
Çocuğun hareketlerini elinden alınmış gibi hissediyordum.Hareketlerinin kısıtlanması
ve iştahsız olmaları beni çok üzüyordu.Eşimin destekleri sayesinde tedavileri
devam etti. İlacı verdiğimiz anda her şey bir anda düzelecek sandım.Yine vazgeçme
çabalarında bulundum.Eşimin bu yoldaki çok büyük çabası olmasaydı herhalde
yarı yolda kalırdık.Sadece tedaviyle kalmayıp kitaplar okuduk, çocuk gelişimiyle
ilgili programlar dinledik,doktorların eğitimlerine gittik.Onların önerilerini
yerine getirmeye çalıştık çocuklara çok büyük zamanlar ayırdık.Ve en önemlisi de
çevremizdeki insanların basit söylemlerini hiçe aldık.Ve her zaman çocuklarımızın
yanında olduk.Yaptıkları yanlışlarda bile.(Yanlışlarında bile biz kazandık.)
Biz DEHAP'la Emre sayesinde tanıştık.(Tanışmak ister miydik onu da bilmiyorum
ama inanılması çok zor günler geçirdik.Ama şu anda okulu bitirmiş diplomayı almış
ebeveynler gibiyiz.Tedavi süresinde gittiğimiz eğitimlerde DEHAP'ın bir "gen"
rahatsızlığından meydana geldiğini öğrenince testler sonucu büyük oğlumunda
DEHAPLI olduğunu öğrendik.Her kardeşten %30 bir pay olan kızımda malesef DEHAP'lı
Üniversite her DEHAP'lı çocuğun 3 çocuğa bedel olduğunu söyledi.Bizim 9 çocuğumuz var 
gibiydi.(bana göre bu rakam 3 te değil 5 olmalı.)
Çocuklarımızı eğitmenler ve kitaptan aldığımız bilgiler doğrultusunda büyütmeye çalıştık
En zor kısımlardan biride buydu.Çünkü her zaman çevremizden en yakınlarımızdan bile 
eleştiriler aldık.Bu bizim için gerçekten çok üzücüydü.Onlara göre biz hep yanlıştık.
eşimle ben bedenen ve ruhen çok zorlu anlar geçirdik.En yakınlarımıza giderken bile
yüz ifadelerini görmek beni çok rahatsız ediyordu.Çocuklarım onları rahatsız ediyordu
sonrası bende çocukları.Ağlayarak ne çok eve dönmüşlüğüm vardır.Gitmedim çocuklarımızı
parklarda açık alanlarda büyüttük.Ama şu an bizi eleştirenlerin çoğu çocuk konusunda
bizden yardım isterken bir sıkılma yaşıyorlar.Ben size çocuklarımın ne yaptığından
bahsetmek istemiyorum,neler yaptığımızdan.Zaten eğer bir sitedeyseniz ve yazdıklarımı
okuyorsanız çaresiz kalmışsınızdır. Yardım edebilecek bir şeyler istiyorsunuzdur.
(Beni aramak isterseniz doktorumuzdan ulaşabilirsiniz).Bu yolları kat ederken
inanın biz de çocuklarımızla büyüdük.Sadece çocuklar için değil.Eşimle hayata bakış
açımız değişti.İnsanları anlamayı birbirimizi anlamayı dinlemeyi öğrendik.Bir günlük bir
yol değil.İnanın çok "KÜÇÜK ŞEYLERİ", başarmayı öğrendik.İşte bambu ağacı, onu yarı yolda
bırakıp sulamazsanız büyüdüğünü göremeyeceksiniz.Ama sabırla emekle onu sulamaya devam
ederseniz o ağacın nasılda çabucak büyüdüğünü göreceksiniz.Onu sulamaya devam ederseniz en
güzel meyveleri sunacaktır sizlere.Dedim ya bir günlük yol değil biz 10 yıldır bu işin
içindeyiz.Meyvelerimiz sırayla olgunlaşmaya başladı."DEHAP" bir günlük birden bire bitebilecek
rahatsızlık değil.Ama üstüne gidilmezse hayatı boyunca onların önüne çıkacaktır.İşte,
aile kurmasından yoldan geçerken dikkatsizliğine... Sadece ders,not olarak düşünmeyin
Önemli olan düzgün,dürüst.Özverili çocuklar yetiştirmek.
DR. VELİ YILDIRIM beyle karşılaşmak, ona her an dua etmek demekti bizim için.İnsanlığı
ve anlayışı,bizi bıkmadan dinilemesi,yardımcı olmaya çalışması bu yolda başarı sağlamamızın
inanın ikinci İLACIDIR.Gece-gündüz her telefonumuza mutlaka baktı.Zor bulunabilecek doktorlarımızdan
ona teşekkür ediyorum.Eşimin bana karşı anlayışı sayesinde çocuklarımızın yanında olmayı her
zaman sürdüreceğiz.
Tedavi süreleri uzun olacak ama bu yola girdiyseniz lütfen yarıda kesmeyin.Onların cevher olduğunu
göreceksiniz.Büyük oğlum 22, küçük oğlum 18 yaşında kızım ise 12.Bu yolda uzun zamandır yürüyoruz
ONLARI ÇOOOK SEVİYORUZ...

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE İLE GEÇEN UZUN YILLAR

1997 ve 2001 doğumlu iki oğlum ve 2007 doğumlu bir kızım var. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ile küçük oğlumun ilköğretim öğretmeni Gül hanımın bizi uyarmasıyla tanıştık. Öğretmen Gül hanım Emre’nin sınıf içi davranışlarında sürekli sınıfta gezdiğini, sık sık kalem açmak için çöp kutusuna gittiğini ve sürekli arkadaşlarını rahatsız ettiğini aynı zamanda ödevlerini eksik yaptığını söyledi. Bizde Adana SSK hastanesinde çocuk ergen psikiyatri uzmanı Elif Koçak hanıma götürdük. Küçük oğlum Emre o zaman dokuz yaşındaydı. Birtakım tetkiklerden sonra ve öğretmenin söylemleriyle Emre ilaç tedavisine başladı. İlk bir ay sanki sihirli el değmişçesine Emre kendi kendine ders yapmaya başladı. Daha uyumlu davranışlar sergilemeye daha önce aklına geleni yaparken o an düşünerek hareket etmeye başladı. Bir ay sonra ilacın etkisinin azaldığını gözlemleye başladık. Hem rutin kontrol hem de ilaç yazımı için tekrar doktora gittik. Bu arada büyük oğlumda da aynı sorunları yaşıyor olarak büyük oğlum için hiç uyarılmadığımız için doktora götürmemiştik. Kardeşine ilaç yazdırmaya gittiğimizde büyük oğlumu da muayene ettirdik. O da 13 yaşında ve HİPERAKTİVİTE  olarak teşhis konuldu. Her iki çocuğum da ilaç kullanmaya başladı. Her ay muayeneye götürdük. Kilo alışına ya da ilacın dozunun yetersizliğine ya da yan etkilerine göre ilaç ve doz ayarlandı. Mersin’e taşınınca Kadın Doğum hastanesinde çocuk ergen psikiyatri Uzman DR. VELİ YILDIRIM’a götürmeye başladık. Bu tip rahatsızlıkların iyileşme süreçleri uzun yıllar aldığından eşim ve ben bir hayli sıkıntı akabinde yorgunluk hissettik. Ben kendi çocuklarımda şunu fark etmiştim. Elektrik motoru normalde saat yönünde döner. Fakat benim çocuklarımın beyin motorları saat yönünün tersine dönüyordu. Söylediğim sözleri her zaman ters anlıyorlardı. Nasıl oluyor da söylediğim sözleri her zaman ters anlıyorlardı, hep merak etmişimdir. Televizyon ve bilgisayar karşısında saatlerce oturmayı bilen çocukları ders başında en fazla 15-20 dakika tutabiliyorduk. Kızım büyüdü ve abileri ile yaşadığımız aynı sorunları onunla yaşamaya başladık. Örneğin okula gitmek istememek ödev yapmamak gibi kızımı da ilerleyen zamanda uzman doktorluktan yardımcı YAR. DOÇ.DR VELİ YILDIRIM’A götürdüm VELİ hocanın yaptığı tetkiklerden sonra kızıma da DEHB konuldu ve ilkokul birinci sınıfta ilaca başlanıldı. DEHB rahatsızlıklarının genetik olduğunu uzun yılar süren tedavide %70 oranında iyileşme olduğu söylenildi bu tip rahatsızlıklarda dürtüselliğin yüksek olduğunu aklına eseni yaptığını düşünmeden hareket ettiğini zamanla öğrendik anne ve babanın çocuğun davranışlarına karşı çok sabırlı olduğunu affedici olması gerekmektedir bu sabrı gösterebilmek için bu rahatsızlığı kabul etmek ve doğru bilgi sahibi olunmalıdır çünkü çocuğun yaptığı davranışlar o kadar sinir bozucu ve ters oluyordu ki sanki bilerek ve sadece sizi kızdırmak için öyle davranıyor gibi geliyor o yüzden doğru bilgilenmek ancak o sabrı göstermenizi sallayabilir aynı zamanda bu rahatsızlıkta sadece ilaç kullanmak ile iyileşme elde etmek zordur o yüzden çocukları sevdikleri bir spor müzik hobi gibi alanlara yönlendirip deşarj olmaları da sallanır tabi ki bu uzun süreçte dönem dönem bu ilaçları çocuklara vererek onların vücutlarına zarar mı veriyoruz kötülük mü yapıyoruz diye düşündüğümüzde oluyordu çünkü iyileşme süreci hem yavaş ilerliyor hem de uzun yılar alıyordu zaman geçtikçe eşimin ve benim ümitlerimiz azalıyor sanki bu çocuklar hiç iyileşmeyecek gibi geliyordu bir taraftan hayatın zorlukları diğer taraftan çocukların zorlukları katlanılmaz hal alıyordu öyle ki uykularımızın kaçtığı yıldığımız oluyordu nasıl olmasın ki her ay doktora götür düzenli ilaç kulanılmasını sağla sosyal yönden destekle spor yaptır sevdiği aktiviteleri sağla yılarca uğraş bir bakıyoruz ki elde tutulur bir gelişme yok aynı bambu ağacı gibi bambu acıda öyle yıllarca sularsın bakımını yaparsın yerden 30 cm ancak uzar fakat 5 sene bu boyda kalan bambu ağacı 6 senede yani bir senede onlarca metre uzayıp gider bakımını yapan dahi şaşırır bizde bu 3 bambu ağacımızı yıllarca suladık bakımını yaptık hiç vaz geçmedik çünkü yakın akraba ve çevremizde de bu rahatsızlıkta olan çocukların tedavi olmadıklarından dolayı kumar oynamak aynı iş yerinde uzun süreli çalışmamak evliliklerinde yaşadıkları sorunlar ve başka sorunlar gözlemledim bu tedaviyi ne olursa olsun sonun kadar götürmek için uğraştık yıllar geçtikçe beyin motorlarının tersine dönüşü normale geçti ve saat yönünde dönmeye başladı artık oturup sohbet edebiliyorduk söylediğim sözleri yanlış anlamamaya başladı görev ve sorumluluk bilinci geldi aynı bambu ağacı gibi uzun yılar uğraştan sonra olumlu değişim başladı. büyük oğlum su an 21 yaşında Üniversitede okuyor eşim le ben razı olmadığımız halde okuldan sonra sırf bizlere daha az yük olmak için çalışıp harçlığını kazanıyor. yaz tatillerinde, ara tatillerde çalışarak bizlere yardımcı oluyor . şu ana kadar da dersleri gayet iyi durumda ve en önemlisi çocukluğundan itibaren işini düzgün yap, ders çalış, akılı ol diye söylediğim cümleleri artık kullanmıyorum. Çünkü yapması gerekenleri oğlum ben söylemeden yapıyor. iş yeri değişiklinden dolayı Eskişehir’e taşınmak zorunda kaldık küçük oğlumun ve kızımın şehirde okul sorunu oluştu. bu sıkıntı zamanla farklı şehirde olsak da VELİ YILDIRIM hocamın bizlere telefon aracılığıyla yardımlarını söylemeden geçemeyeceğim, bizlere ne yapmamız gerektiğini söylemesi, yönlendirmesi uzun yıllar bizleri ve çocukları tanımasından dolayı saatlerce telefon görüşmeleri yaparak yardımcı olmasını bir borç bilirim, ve kendisine teşekkürlerimi sunarım. Küçük oğlumda çalışma hayatına atıldı aynı zamanda öğretimini dışarıdan açık liseden tamamladı. Son sınıfı da bu yolla halletmiş oldu. Bu rahatsızlığı olan çocukların anne ve babaları yılmadan usanmadan mücadele edin derim. Çocuk sizin çocuğunuz eğer bu küçük yaşlarda mücadele etmezseniz ömür boyu uğraşmak zorunda kalabilirsiniz. Ben kendi şahsıma bu kadar uğraşların sonucunu almaya başladığımızı söyleyebilirim. 10 yıl kadar sürse de sonu güzel oldu. Örneğin; büyük oğlum eskiden düşünmeden hareket ediyordum, hatta düşünmüyordum ama şimdi hesaplı kitaplı hareket ediyorum, düşünerek hareket ediyorum diyor. Küçük oğlum da aklına eseni yapardı, ergenlikte beraber duruldu, çalışıyor. Para biriktiriyor düşünerek hareket ediyor. Sıra kızımda, tam olmasa da o da yavaş yavaş uyumlu olmaya başladı. Her şeyden önemlisi efendi, saygılı, doğaya sahip çıkan duyarlı çocuklar. Babaları olarak onlarla gurur duyuyorum, kendine ve topluma yararlı bireyler olmaları dileğiyle bütün çocuklara ve ailelere kolay gelsin. 

 

"İğneyi kendime çuvaldızı başkasına" soyut kavramlar empati becersinin 10-12 yaşından sonra erişkine yaklaştığını unutmayın..

Taklit becerileri bir yaşta basit empati becerileri dört yaşta başlar.

Aşrı aceleci olmayın.

Duygularını yansıtın; sen üzüldün galiba? Sen sinirlendin gibi

Ancak kıskandın gibi duyguları yansıtırsanız kardeş rekabetini artırırsınız. uygun duygularını yansıtın

Anlaşılmak, iyileştirici rahatlatıcıdır empati bu nedenle de önemlidir

Ayrıca iletişim de ona çok yarar sağlar.

Otizm gibi bir farklılığınız varsa empati beceriniz daha yavaş ilerliyecektir. Uzmanınıza bunu mutlaka sorun

Nasılsın sorusunu çocuğunuza öğretin

Duygusunu söyleyince bu duygu nereden geliyor gibi sorularla duygularının önemini ve farkındalığını artırın

Olumlu duygular yaşamasının sizi mutlu ettiği geri bildirimi ile bu duygularınınkıymetini anlamasına yardım edin

Eğer üzgünse "önemli değil derseniz" inkar etmeyi öğrenir. Abartmadan "sinirlendin üzüldün" derseniz Acısını kabüllendiği zaman, daha aktif olmasına ve kısa sürmesine yardımcı olmuş olursunuz.

" sihirli güçleri olsaydı neleri değiştirmek isterdi"
"Değiştirdikten sonra şu an ne yapardı"
Sonra ne yapardı gibi sorularla zaman kavramının gelişmesine yardım etmiş olursunuz

Emojilerle mutlu üzgün iğrenç sinirli korkmuş meraklı sevinçli yüz ifadelerini tanıma egzersizleri yapın Resim çizerek yada fotoğraflardan bakarak yapabilirsiniz

Merhabalar,Tabi idrar yollarında enfeksiyor mantar bu durumu tetikleyebiliyor. Ancak bu durum daha çok psikolojik. Utandırmayın kızmayın dikkatini dağıtın. ANCAK bunun olmaması için yalnız bırakmayın tv karşısında bırakmayın daha sık uyaran gönderin daha çok gezdirin dedeleri akrabaları komşıları parkları görsün uyaran sık olursa kendiliğinden azalır. Korkulacak bir psikiyatrik bozuklık habercisi değildir 

 

Çocuğun takılmasını tetikleyecek davranışlar:

- Çocuk konuşurken dikkati 100% çocuğa vermemek
- Çocukla çok hızlı ve çok uzun ve karmaşık cümleler kurarak konuşmak
- Çocuğu sözel bombardımana tutmak: sürekli öğretici konuşmalar yapıp, sınav yapar gibi sorular sormak, özellikle bu sorular uzun ve karmaşık cevaplar gerektiriyorsa.
- Çok kişili konuşmalar: çocuk sıra almakta zorlanabilir
- Otoriter ve sert konuşma tarzı
- Çocuk için ulaşılmaz olmak, çocuk yücelttiği ebeveynlerin yanında tedirgin konuşabilir.

Olumlu davranışlar:

- Çocuğunuzun özgüvenini arttırın
- Çocuğunuza konuşmanın zevk verdiğini hissettirin
- Birlikte şarkılar söyleyin
- Parmak oyunları oynayın
- Kuklalarla oynayın
- Seslerinizi kaydedip dinleyin
- Şiirler ezberleyin
- Fıkra anlattırın
- İyi örnek olun, sakin ve yavaş konuşun, derin nefes alın

Dikkat edilmesi gerekenler:

- Çocuğunuzun hangi ortamlarda ve/veya kişilerle daha rahat, hangi durumlarda daha gergin olduğunu gözlemleyin ve kendini rahat hissettiği ortamları oluşturmaya çalışın
- Konuşmanızın ritmini, ses tonunuzu, ses şiddetinizi değiştirerek konuşun
- Çocuğunuzun sözünü kesmeyin veya tamamlamayın
- Dikkatli dinleyin
- Sırayla konuşun
- Çocuğunuzu sakinleştirin
- Çocuğunuza herkesin dönem dönem takıldığını söyleyin, özellikle hızlı konuşulduğunda veya heyecanlı olunduğunda

Asla:!!!!

- Çocuğunuzu akıcı konuşmadığı zamanlar cezalandırmayın
- Bu tür ifadeler kullanmayın
o Önce düşün, sonra konuş
o Kendini toparla
o Kendine gel
o Düzgün konuş
o Düzgün konuşabilirsin, böyle konuşma
o Konuşurken biraz saha dikkat et
- Çocuğunuzu telaşlandıracak durumlara sokmayın
- Çocuğunuza özel davranmayın


merhabalar,tabiki ergenlikte çok karmaşık süreçler, kimlik krizleri, varoluş sorgulaması, kendini kanıtlaması, arkadaşları arasında rolü, dersleri ve ilerideki hayatını şekillendirmesi.... vs yanında çocukluk yaşantıları ve sorunları ele alış şekliyle değerlendirmeli, normal bir süreç yanında ergende gizli depresyonun atlanmaması iyi anlaşılması çok önemli.. ayrıntılı olarak görüşmeli umutsuz olmamalı, önceden doğru frekansı yakalayamadığı kişler olmuş ancak bu asla olmayacağı anlamına gelmez, mutlaka yapacak şeyler vardır

Evde Özgüven Ve Duygudurumu Geliştirme Stratejileri
GERÇEKÇİ BEKLENTİLER
● Çocuğunuzdan beklentilerinizin gerçekçi olup olmadığını değerlendirmek için zaman tanıyın.
● Çocuğunuzun bazı durumlarda (örneğin yorgun olduğu, belirli saatlerde veya belirli insanlarla birlikte olduğu durumlarda) daha fazla çaba harcayıp harcamadığını kendinize sorun.
● En iyi ne zaman ve nasıl müdahale edeceğinizi  planlayın.
MORAL BOZUKLUĞUNA DİKKAT EDİN
● Eğer düşük duygu durumu devam ediyorsa, çocuğunuzun faaliyet ve davranışlarını kaydedin.
●  Çocuğunuzun kendini nasıl hissettiğini değerlendirmesi için bir 'düşünce termometresi' veya 'duygu termometresi' kullanın.
●  Çocuğunuzun olumlu bir şekilde kendi kendine konuşmalar (samimi düşünceler geliştirme) yapmasını isteyin.
●  Çocuğunuzu fiziksel aktivitelere davet edin.
● İçine kapanık,  ağlamaklı,  kendisini değersiz hissettiği ve kendine zarar verme niyetinde olduğunu düşündüğünüzde çocuğunuz hakkında endişelenirseniz doktorunuza başvurun.  
● Çocuğunuza nefes alıp verme ve rahatlama egzersizleri gösterin ve uygulayın.
NEGATİF GERİBİLDİRİMDEN KAÇININ
● Çocuğunuz hakkında kendisiyle ilgili olumsuz tartışmalara kulak misafiri olmasına izin vermeyin.
● Geribildirim yapıcı olmalıdır.
●  Yapıcı geribildirim ile olumlu geribildirimi dengeleyin.
● Unutmayın: çocuğunuz problem değildir; çocuğunuzun baş etmekte olduğu bir problemi vardır.
ÇOCUĞUNUZUN ÇABALARINI ÖVÜN
● Başarı kadar, hatta başarıdan daha fazla çocuğunuzun çabalarını da övün.
● Hemen övgüde bulunun – gördüğünüzde bunu hemen yapın.
● Ne kadar küçük olursa olsun çocuğunuzun başarılarını dikkate alın.
● Övgü konusunda net ve açıklayıcı olup övgünün ne için olduğundan bahsedin.
● Kendinize bir hedef belirleyerek çocuğunuzu günde üç kez övecek bir ortam oluşturun.
OLUMLU BİR ORTAMI TEŞVİK EDİN
● Çocuğunuza  ve kendinize zaman ayırın.
●  Birlikte eğlenin.
OKUL DIŞI KULÜPLER
● Beceri ve sosyal bağlarını en üst düzeye çıkarması için çocuğunuzu değişik, ilgi duyabileceği kulüplere katılmaya teşvik edin.

Evet 0-19 yaş arası özellikle odaklanamama ya da diğer sosyal kaygı şikayetleri neden nasıl oluyor. Zannedersem tahtaya çıkınca bu çocuğun odaklanamama sorunları şiddetleniyor öğretmenle de ayrıntılı sınıf içi gözlemlerini tartışıyor anne ve baba gözlemleri ve çocuğun ayrıntlıdeğerlendirilmesiyle neticeye varıyoruz

Okulda Özgüven Ve Duygudurumu Geliştirme Stratejileri
GERÇEKÇİ BEKLENTİLER
● Çocuktan beklentilerinizin gerçekçi olup olmadığını değerlendirmek için zaman tanıyın.
● Çocuğun bazı durumlarda (örneğin yorgun olduğu, belirli saatlerde veya belirli insanlarla birlikte olduğu durumlarda) daha fazla çaba harcayıp harcamadığını kendinize sorun.
● En iyi ne zaman ve nasıl müdahale edeceğinizi planlayın.

  • İhtiyaç duyulduğunda eğitim uzmanından tavsiye ve rehberlik alın.
MORAL BOZUKLUĞUNA DİKKAT EDİN
● Eğer düşük duygu durumu devam ediyorsa, çocuğun faaliyet ve davranışlarını kaydedin.
  • Çocuk, anne-baba veya bakıcı ile çocuğun duygu durumu ve duyguları hakkında konuşun.
●  Çocuğun kendini nasıl hissettiğini değerlendirmesi için bir 'düşünce termometresi' veya 'duygu termometresi' kullanın.
●  Çocuğun olumlu bir şekilde kendi kendine konuşmalar (samimi düşünceler geliştirme) yapmasını isteyin.
●  Çocuğu fiziksel aktivitelere davet edin.
● Çocuk içine kapanık,  ağlamaklı olma,  kendisini değersiz hissetme ve kendine zarar verme niyetinde olma durumları gösteriyorsa anne-baba/bakıcı ve öğretmen ortak görüşmesi yapın.
 OLUMSUZ ETKİLEŞİMLERİ KAYDEDİN
  • Çocuk ve anne-baba/bakıcı arasındaki negatif etkileşime dikkat edin.
  • Çocuk hakkında anne-baba/bakıcıların olumsuz genelleme ifadelerine dikkat edin.
  • Anne-baba/bakıcıların kendi etkileşimleri hakkında yargılayıcı veya suçlayıcı olmayacak şekilde
     konuşun.
ÇOCUĞUNUZUN ÇABALARINI ÖVÜN
● Başarı kadar hatta başarıdan daha fazla çocuğun çabalarını da övün.
● Hemen övgüde bulunun – gördüğünüzde bunu hemen yapın.
● Ne kadar küçük olursa olsun çocuğun başarılarını dikkate alın.
● Övgü konusunda net,  açıklayıcı ve övgünün ne için olduğundan bahsedin.
● Kendinize bir hedef belirleyerek çocuğu günde üç kez övecek bir ortam oluşturun.
MÜFREDAT DIŞI FAALİYETLER
●  Kendi beceri ve sosyal bağlarını en üst düzeye çıkaracak uygun müfredat harici faaliyetlere katılması ve bunlarla uğraşması için çocuğu teşvik edin.
EKİP ORTAKÇALIŞMASI
● Hangi stratejilerin nasıl ve niçin kullanılacağı konusunu tüm personelin bildiği ve anladığından emin olun.

Merhabalar,tabiki disleksi tehisi koyma çocuk psikiyatrisinin görevidir. Çünkü diğer psikiyatrik ve tıbbi nedenlerden ayırt ederek yada eştanı yani aynı anda mevcut diğer sorunlarında belirlenmesi çok önemlidir.Disleksi teşhisi konulursa varsa eğitimine yönelik egzersizler çok önemli, kimin ve nasıl uyguladığı önemli, bu konuda yardımcı olmaya tabiki ilk görüşmede varsa WİSCR ve diğer varsa nöropsikolojik testlerle birlikte okulda çocuğunuzun kullandığın matematik türkçedefterleriyle gelirseniz elimden geleni yaparım

POZİTİF GERİBİLDİRİM:
çocuğunuzu yemekle ilgili olumlu davranışları küçükte olsa samimi olarak övün

örneğin yemek zamanı gelmesini, oturmasını elini ykamasını,...vs övün

olumsuzolan davranışlarını görmezden gelin

Kardeşleri varsa onlar da aynı kurallara uysun

büyük abi ya da ablaları onu yine övsün

Yemek zamanını olumlu, hoş ve keyifli tutun.

SOSYAL MODELLEME KULLANIN:
Kardeşleri ve siz yemek yemek zamanına uyun

Siz ve kardeşleri örnek olmalı negatif olumsuz yorumlar yapmamalı

Çocuğunuz yemek yemeyi reddetse bile, yemek masasında oturmasını sağlayın.

Çocuğunuz yemek zamanının odak noktası olmamalıdır.

Yeme sorunu olan çocuğunuz yemek esnasında odak noktanız olmamalı

İÇECEKLERİ SINIRLANDIRIN:
Şekerli içecekleri günde bir bardaktan fazla içmesine izin vermeyin

ATIŞTIRMASINA İZİN VERMEYİN:
Abur cubur yada üç ana yemek zamanı ve iki-üç ara öğün zamanı dişında atıştırmasına izin vermeyin

Bu öğünler arasında su teklif edin..

Özellikle aburcubur yedirmeyin

YEME PROGRAMINA BAĞLI KALIN:
Ana öğünler beş saat arayla olmalı
ana öğünde 2,5 saat sonrasında ara öğün olmalı
ana öğün yarım saati geçmemeli
ara öğün 15 dk geçmemeli
 Tutarlı bir günlük rutinin olduğunu öğrenmeli.

tabi 2-3 saat arasında ana ve ara öğünler aralık olabilir,
Çok değişen saatler iştah duygusunu azaltır

YEMEK ZAMANI DİKKATİ DAĞITAN ŞEYLERİ SINIRLAYIN:
TV tablet bilgisayar aşırı gürültüyü engelleyin
TV normal iştah duygusunun oluşmasını engeller

KOLAYCA YENİLEBİLECEK GIDALAR SUNUN:
çiğnenemesi kolay, lokmaları daha küçük kolayca ağzına sığabilecek
Sıcaklığı uygun çok soğuk ya da sıcak olmayan
Tabağında herhangi bir zamanda en fazla üç farklı gıdadan fazlası bulunmamalıdır.
Yani bir öğünde ya da ara öğünde üç çeşit ten fazla gıda olmamalıdır
Görsel olarak aşırı uyarıcı yemek olmamalıdır
Servis tabağı tüketebileceğinde fazlası sunulmamalıdır
Ne kadar miktarda yiyeceğine çocuğun kendi*** karar vermelidir

KONUŞMALARIMIZ YEMEK ZAMANI UYGUN KULLANILMALI:
Çocuğunuza yemek zamanı olabildiğince  soru sormayın veya talepte bulunmayın.
“hayır” ile cevap verebilir. Bu, iktidar mücadelesine yol açacaktır.
 
“Yapabilir misin?” Soruları ve “yapma” taleplerinden kaçının.

Bunun yerine, çocuğunuzla olumlu-pozitif ifadelerle konuşun
“yapabilirsin” ve “yap” gibi olumlu ifadeler.

Örneğin " Zeynep, annecim, benim için bir parça bezelye alabilir misin?” Demek yerine, “Zeynep 
kendi kaşığıyla bezelye. yiyor”

Örneğin Zeynep, baban için biraz süt içebilir misin?” Demek yerine, “Zeynep.
kendi fincanından sütü yudumluyor. "

Örneğin"Zeynep bardağı fırlatma" yerine Zeynep bardak içmek içindir. Sen yudumlamak  için hazır olana kadar bardak gidiyor"

örneğin “Bir kerede ağzına çok fazla kraker koyma! 
Boğulacaksın! ”demek yerine,“ Zeynep azar azar bir krakeri çiğniyor. ” denmelidir

TÜKENMİŞLİĞE (PES ETMEYİN) DÜŞMEYİN
Hep aynı gıdayı aynı yolla istiyorsa azar azar gıdayı azaltma değiştirme yoluna gidin

her başka gün; Çocuğunuzher gün çok sınırlı bir yemek repertuarına sahipse
 
Bu belirli aynı yiyeceği sunarken seçim yapmalıyız neyi değiştireceğimiz konusunda;, renk, şekil, doku hakkında bir şey değiştirmeli

yemeklerin tadı değişiklik çok az olmalı - 
Bu Farklılık ama onun yiyecekleri reddetmesine sebep olacak kadar olmamalı. 

Örneğin Zeynep hergün krep yiyor patates kızartması ve makarna yiyor.
anne tükenmişliğe düşmemeli pes etmemelidir
Pazartesi: Annem her zamanki gibi krep yapmalı
Salı: Anne şekli değiştirmeli; örneğin, yerine
mükemmel yuvarlak yerine elips şelinde olabilir.
Çarşamba: Annem tadı değiştirmeli; örneğin, bir yerine iki yumurta ekleyin.
Perşembe: Anne dokuyu değiştirmeli; örneğin, çok az miktarda kepek ekleyin
Cuma: Annem rengi değiştirmeli; örneğin, az miktarda
meyve ekleyin.
Cumartesi: Annem, krep üzerindeki tereyağının şeklini değiştirmeli.
Pazar: Annem şurupun rengini değiştirmeli; örneğin,
daha koyu veya daha açık.
Bu temel stratejiler, çocuğunuzun yeme davranışlarını geliştirmeye başlamanıza yardımcı olacaktır.
ve beslenme terapisini beklerken daha da kötüye gitmelerini engeller.
 

merhabalar, çocukları tanımak ve anne-babayı tanımak onları daha çözdükten iki görüşmeden sonra aile görüşmesi yapmak  iyi oluyor ilk iki görüşmede ebeveynlerde birini mutlaka istiyorum. Anne babayı tanımakta süreç alabiliyor tabiki iki görüşmede bir ev içi durum ve iletişime göre anne-baba görüşmesi yapıyorum. İlk görüşmede varsa belirgin bir sorun anne babanın olması büyük avantaj oluyor. Bazen sorun sadece ebeveyn kaynaklı olabiliyor
İlk görüşmede anne baba olmazsa olmaz kural değil.
Olmaları büyük avantaj

Yönlendirici olmayan oyun terapilerdeki ilkeleri anne babalar için bu konuda yararlı olacağı için aşağı dakilere dikkat etmeliler. 

OYUN OYNARKEN TERAPİDE SEKİZ TEMEL İLKE

  1. Anne-baba çocukla sıcak, arkadaşça(sadece oyun esnasında) bir ilişki geliştirmeli
2. Anne-baba çocuğu olduğu gibi kabul etmeli.

3. Anne-baba çocuğun duygularını ifadede özgür hissedebilmesi için izin verici bir ilişki kurar.

4. Anne-baba ifade ettiği duyguları fark etme konusunda dikkatli olmalı ve kendi davranışlarının anlamı farkettir

5. Eğer çocuğa fırsat verilirse çocuğun kendi problemlerini çözme yeteneği ile ilgili derin sorumluluğu anne-baba sürdürmeli. Seçim yapma ve değişimi başlatma sorumluluğu çocuğa bırak.

6. Anne-baba çocuğun eylemlerini ya da konuşmalarını yönlendirmeye girişmemeli. Oyunu çocuk yönlendirmeli, anne-baba olabilidiğince izlemeli.

7. Anne-baba oyun boyunca çocuğu hızlandırma girişimde bulunmamalı. Oyunların uzun vadede aşamalı bir süreç olduğu ve anne-baba tarafından kabul edilmeli.
 
 
8. Anne-baba sadece oyun ile gerçek dünya arasında bağlantı kurması için gerekli olan sınırları koyar ve çocuğun ilişkide ki sorumluluklarının farkına varmasını sağlar.

Sosyal fobi? internet bagimliligi ?...disariyi cazip hale getirecek neler denediginizi bilmemiz bunlarda tepkilerini bilmemiz lazim kendi dusunceleri ve psikolojik durumu ile ilgili cozumleyici bir alternatif sunup, bilissel davranisci terpiyle sosyallesmesini kendi verdigi cevaplara gore degerlendirebiliriz bu konularda hersey yapilmissa kisilik sekillenmesi ve psikiyatrik durumuna gore bagimlilik yapmaya bir ilac alternatifini de degerlendirebiliriz

İlker bey iyi günler,boşanmış ya da boşanmakta olan ailelere danışmanlık bir çok kereler verdik. özellikle süreçte depresyon kaygı davranış bozukluğu yada psikolojik travma uyum bozuklukları ile ilgili tecrüblerimiz oldu. Literatür de psikiyatri boşanmaMediation and moderation of divorce effects on children's behavior problems.Weaver JM et al. J Fam Psychol. (2015)Children of divorce-coping with divorce: A randomized control trial of an online prevention program for youth experiencing parental divorce.Boring JL et al. J Consult Clin Psychol. (2015)Divorce, approaches to learning, and children's academic achievement: a longitudinal analysis of mediated and moderated effects.Anthony CJ et al. J Sch Psychol. (2014)Long-term influences of parental divorce on offspring affective disorders: A systematic review and meta-analysis.özellikle son çalışma değerli dir. İngilizceniz yoksa google çeviriyle okuyabilirsiniz

merhabalar,1. anasınıfına gitti mi orada arkadaş ilişkisi ve öğretmen ilişkisi nasıldı?2. komşu çocukları yada akrabalarınızın çocukları y da parka gittiğinizde arkadaşları ile ilişkisi nasıl?Eğer farkettiğiniz okulda bir zorbalık ya da öğretmeni ile ilişkisinde travmatik olay olsaydı söylerdiniz, söyleyemediği birşeyden kuşkulanıyormusunuz? bunlarda neden olabilirAknsiyete (kaygı) bozukluğu yada gizli depresyon olabilir..Ayrıca basit kan tetkiğiyle belirlenebilecek demir eksikliği anemi(kansızlık) ya da hipertirodi de bu durumu açıklayabilirYine dikkat eksikliği hiperaktivite(hiperaktivite olmadan sadece dikkat eksikliği ile gidebilir) bunların değerlendirilmesini öneririm

kreş ana okuluna gitmiyorsa gönderin...çocuk parklarına yaşıtlarının olduğu ailelere misafirliğe sık gidin...çocuğun kullandığı kelimeleri kullanmayın doğrularını kullanın...ilgisini çeken kitapları bulun..ilgisini çeken oyunlar özellikle sembolik oyunları oyun terapisine uygun dahaçok oynayın.başka konuşmasını gerileten tlf ekran tv bilgisayarı hayatınızdan çıkarın...duygusal bir sorunu ya da işitme sorunu, gelişimsel nörolojik psikiyatrik sorunu olup olmadığı( bunları denemenize rağmen geriyse KBB uzmanı çocuk psikiyatr) mutlaka başvurun.

1. “Kendini kontrol etmeyi öğrenirseniz, her şeye hakim olabilirsiniz.”
2. “En büyük zorluk kendini kontrol etmektir.” Kazi Shams
3. “Kendi kendini kontrol zorluktur. Doğru düşünce ustalıktır. Sakinlik güçtür. ”James Allen
4. “Başarının arkasındaki ana faktör kendini kontrol etmedir.” Rig Veda
5. “Kendini kontrol etmeyi kaybedersen her şey düşecek.” John Wooden
6. “Kendi kendini kontrol et, dur, düşün, ne olabilir? İstediğin bu mu? ”Anonim
7. “Kendini kontrol et yoksa bir başkası seni kontrol eder.”
8. “Farkında olduğunuz her şeye tepki vermek gerekmez.” Anonim
9. “Kendini kontrol etmeyen bir adam, duvarlara bölünmüş ve duvarlardan ayrılan bir şehir gibidir.”
10.  "Sizin akınızı, düşüncelerinizı ve duygularınızı kontrol etmenize yardım etmeye çalışan insanları terketmeyi bırakın" Anonim

Bağımlılığı yenmek için 7 araç
Kısacası, bağımlılıkla mücadele etmek ve kazanmak için yedi şeyi nasıl yapacağınızı bilmeniz gerekir:
1. Değerlerinize bakın, sizin için önemli olan - sizin için daha önemli olan şeyleri nasıl geliştirebilirsiniz
2. Bağımlılığa ilgili şeyler yapmadan, oluşan zamanları mutlaka doldurun. Hayatınızı yönetmek için ihtiyaç duyduğunuz becerileri geliştirin ve uygulayın;
3. Bağımlılık  dürtüleri düşünce ve istekleriniz aklınıza geldiğinde neler yapabilirsiniz Seçenek ve alternatifleriniz olsun. Zihin yönetimi teknikleriyle nasıl kontrol edeceğinizi öğrenin;
4. Hedef süre belirleyin. internete bu sürede girmediyseniz kendinizi ödüllendirin.  Ödülleri planlayın, bir akşamiçin iki gün için 4dört gün için ve bir hafta için iki hafta için kendinize ne ödül verebilirsiniz planlayın 
5. Kişisel ilişkiler kurun, destek için olumlu topluluklara dönün ve sosyaql olun, arkadaşlarınız olsun.
6. Amacınızı bulun ve yaşam hedeflerinize ulaşmanızı sağlayacak bir gelecek planlayın;
7. Yeni, bağımlı olmayan bir halle olgunlaşın ve özgürleşin- bağımlılığı bütün formlarını her biçimde basit ve doğal olarak reddedin.

 

1. DEĞERLER: Değerler bağımlılıkta kritik bir rol oynar - ve sizin değerlerin, dayakınızın anahtarı olabilir. Bu, hem değerlerin ne olduğunu göz önünde bulundurarak hem de bazen yeniden odaklanmaktan ibarettir.
Değerleri düşünmeli  hatta yenilerini geliştirmelidir. Bir internet alışkanlığın nasıl zarar verdiğini gerçekten anlayabiliyorsanız, zamanınızı, zihninizi, hafıza belleğinizi körelttiğini görebiliyorsanız
Sizin için en önemli olan şey, yıkıcı internet  alışkanlığınızın dışına çıkan adımlar genellikle kolayca yerine geçer.
Bazı değerler doğrudan bağımlılıklarla çelişmektedir. Bu değerlere sahipseniz, bağımlılıkla savaşmanıza yardımcı olurlar. Bu tür değerlerin geliştirilmesi potansiyel olarak kritik bir terapötik araçtır. Değerlerimiz olabilir; doğru ve yanlış olduğunu düşündüğünüz şeyler; veya aşağıdakiler gibi tercihlerinizle ilgili ifadelerle ifade edilir:
 “İlişkimize değer veriyorum”
 “Sağlığımı önemsiyorum”
 “Sıkı çalışmaya inanıyorum”
 “Benim için hiçbir şey çocuklarımdan daha önemli değil”
 “Kendimi kontrol edememek utanç verici”

"Derslerimin iyi olması benim için, ailem için ve ideallerim için çok önemli olduğuna inanıyorum"


Bu değerlerin tümü bağımlılığa karşı çıkıyor. Diğer değerler veya değerlerin olmaması, bağımlılığı güçlendirebilir. 
Örneğin, sarhoş olmanın veya sadeceve sadece zamanı zevk almak eğlenerek geçirmek daha önemli ise ve yanlış olduğunu düşünmüyorsanız, sorumlulukları yerine getirmeniz sizin için önemli değilse,
diğer insanlara karşı yükümlülükleriniz veya işte başarılı olup olmamanız umrunuzda değilse, daha fazla
bu bağımlılığı sürdürme olasılığı yüksektir.

Bağımlılık ile Mücadeleye Yardımcı Olabilecek Değerler:
 BAŞARI - örneğin, yapıcı ve sosyal olarak değerli hedefleri gerçekleştirmek:
atletliğe katılmak, ofise koşmak, eğitim almak, işte başarılı olmak veya
ailen için üretmek, gelişmek
 BİLİNÇLİLİK — uyanık, uyanık ve çevrenizin farkında olmak; aklınızı kullanarak
hayatınızı ve deneyimlerinizi anlamlandırın
 AKTİVİTE — günlük yaşamda enerjik olmak ve etrafınızdaki dünyaya ilgi göstermek
 SAĞLIK - iyi egzersiz yapmak, egzersiz yapmak, sağlık hizmeti almak ve genel olarak sağlıklı olmak
yaşam tarzı
 SORUMLULUK - yasanın zorunlu kıldığı şeyleri yapmanın yanı sıra taahhütlerini yerine getirme
yapmak
  ÖZSAYGI —kendinizi ve kendinizi ve oradan da bütün insanları önemser
 TOPLUM — parçası olduğunuz topluluklara dahil olmak (vatanınız, şehriniz, aileniz, okulunuz, öğretmeniniz,iş organizasyonu vs...) ve bu grupların iyiliği - ve daha iyi dünya

DEĞERLERİNİZİ BELİRLEME:
Temel değerlerinizi belirlemede size daha fazla yardımcı olmak için,

Hayatta yaşayabileceğiniz en kötü üç kaybı listeleyiniz:
örneğin:
 Sağlığınız
  Aileniz veya yaşam partneriniz (veya onayları)
 görünümünüz
 Tanrıyla ilişkiniz
 Zekanız
 Topluluktaki duruşunuz
 Kendine saygın
 Mesleğiniz / mesleğiniz / iş becerileriniz
 arkadaşların
 Etik standartlarınız
 Yukarıda belirtilmeyen bir şey...(Ümidim, cesaretim,  iyilik yapabilmem...
En kötü alışkanlığınızın bu üç şeyi nasıl etkilediğinin bir listesini yapın. Şimdi yapabileceğin bir yolu tarif et,   bağımlılığınızı değiştirecek kaldıraç olarak bu değerlerin her birine odaklanmaya devam edin.

 Güzel, dengeli, doyurucu, sorumlu bir yaşam için kurulan alışkanlıkları
aşağıdaki araçlar:
 Değerler
 Motivasyon
 Ödüller
 Kaynaklar
 Destek
 Matürüte, zaman vermek
 Daha Yüksek Hedefler

***Bundan sonra, sen
tüm teknolojiyi yatak odasından yasakla.
Televizyon yok. Bilgisayar yok. Yok
tablet. hayır,  Akıllı telefon yok. Hiçbir şey yok.

 

Zihnimdeki Şartlanma Nasıl Değiştirilir?

 nöro-ilişkisel koşulları değiştirmek için 6 adım attı:
1. Adım: Ne İstediğinizi Belirleyin (ve sizi ne durduracak)
Herhangi bir değişiklik yaratmanın ilk adımı, nasıl hareket edeceğinize karar vermenizdir.

Sor:
Ne istiyorum (ne yerine ..) ..?
Ne kadar spesifik olursanız, o kadar net ve daha fazla güce sahip olacaksınız.
daha hızlı istediğini elde et.
İstediğin şeye odaklanman önemlidir, istemediğin şeye değil, hatırla.
ne aradığınızı ve neye odaklandığınızı iyi belirleyin.
Aynı zamanda, istediğimizi elde etmemizi engelleyen şeyin ne olduğunu da öğrenmeliyiz.
Bunun altında, bulunduğumuz yerde kalmaktansa, değişiklik yapmak için daha fazla acıyı bağladığımız için var.
Öyleyse kendinize, geçmişte değişimle ilgili nekadar acı duyduğunuzu ve ne kadar zevk aldığınızı sorun.

Adım 2: Sıçrama noktası! Acılarınızı ve hazlarınızı Kullanın
Değişim genellikle bir yetenek meselesi değil, hemen hemen her zaman bir motivasyon meselesidir.
Şimdi bir değişiklik yapmanın tek yolu, bizim için çok yoğun olan bir aciliyet duygusu oluşturmaktır.

 Hemen hemen etraftaki şeylerden birinin acı eşiğine ulaştığı ya da sizi çok sıktığı olur. Bazen bazı şeyler aşırı sıkar hatta acı verir. Bağımlı olduğunuz şeye gitmemek daha da acı verebilir.
Bu kadar yoğun bir ağrı seviyesinde, şimdi değişmeniz gerektiğini biliyorsunuz. Farklı bir çözüm yolunuz olmalı;
Bir değişiklik yapmaya çalıştıysanız ve başarısız olduysanız, değişiklik yapmamaktaki acı seviyesi yeterli kadar yoğun değil demektir.

Kaldıraç almak yani sıçrama yapabilmek için; için kendinize acı veren soruları sorun: fiyatını tahmin etmekle meşgul olmak yerine
çoğunlukla yaptığımız gibi değiştirerek, sorun:
Değişmezsem bu bana ne kadara mal olacak?
Hayatımda neleri özleyeceğim?
Sevdiklerimi nasıl etkileyecek?
 Bundan 2 yıl sonra ne kadar hayat kaçıracağım? Bundan 5 yıl sonra mı? 10yıl sonra…?
Öyleyse, kendinize değişimin sizin için ne anlama geleceği ile ilgili olumlu sorular sorun.
Örneğin: Değişirsem, bu beni nasıl hissettirecek, nasıl bir momentum yaratabilirim, nasıl
ailem ve arkadaşlarımla ne kadar mutlu olacağım.
Çok fazla nedeniniz olabilir, güçlü sebepler elde edin!
Daha fazla kaldıraç toplamanın birkaç yolu:


Kamu Taahhüdü:
Bir kamu taahhüdü de yardımcı olabilir.
Veya sizi kancayı bırakmayacak olan insanlara taahhütte bulunun


Kişisel bütünlük
İnsan kişiliğindeki en güçlü kuvvetlerden biri kendimizin bütünlüğünü koruma dürtüsüdür.
kimliğinizi ve sıklıkla kendi çelişkilerimizi anlamadık.
 

Birine yardım etmek istiyorsan, dürüstlüğü koruman kaldıracına daha iyi destek verebilirsin.
Bunu, kendi tutarsızlıklarını fark etmelerini sağlayan sorular sorarak yapın.

Ve bu da kendinizde de kullanabileceğiniz bir araçtır.
Örnek: .
Örnek bir metafor, “sana bir soru soracağım,hiç bir trafik işareti kuralı ve hiç bir çizginin olmadığı bir yolda gittin mi hiç?
 Birinin yolun yanına gelip öldürebilmesi mümkün mü? Daha riskli mi?
 Bu şartlar altında nasıl bir araba sürebilirsin? ”.

“A)İyi ..

B)güveniyorum ..“

C)“sen olsaydın ne olur
D)güvenmiyorum… “

E)“ Buradan oraya gidemiyorum, tuzağa düştüm ”.
Artık güvenmemekle demek, tuzağa düşmekle, yani fakir bir şekilde yaşamak demek

Kısaca: Kendinize şimdiye kadar ne kadara mal olduğunu ve bunun üzerinde değişiklik yapmazsanız neye mal olacağını
önümüzdeki 2-3-4 yıl ve size nasıl hissettiriyor? O zaman kendinize bunu alarak ne kazanacağınızı sorun
şu anda harekete geçin ve duygusal olarak kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak büyük bir liste yapın (kendinize söyleyin:
kazanacağım kazanacağım kazanacağım ..)

Örneğin lise sonda sınav öğrencisisiniz oyunda esporda üç yıl üst üste ilk yüze giriyorsunuz. Bu arada mezuna kaldınız. Ama üniversiteye giremediniz askerlik geldi. Belki internet size haytınızı doktor olarak devam edecekken işçi ya da hiç iş bulamayan biri olarak devam etmenize neden oldu. paranız olmayınca hiç bilgisayar internet paranız yokto. oysaki doktor olsanız hafta sonları internet ve iyi bir bilgisayarınız olabilirdi.
Adım 3: Sınırlayıcı Kısır döngüyü Kırın
Aynı eski kalıpları çalıştırırsak, aynı eski sonuçları alacağız.
Bu yüzden eski kalıpları kırmalıyız.
Güçlü bir kalıp kesme sistemi de kaldıraç yaratır 
Kısır döngüyü  kırmak zorundasınız. Ve daha zor ve çirkin yol, daha fazla
etkili olacak.
Örnek:  Durdur
Restoranda hep aşırı yiyen biriyseniz, Aşırı yerseniz, desen kesintiniz restoranda ayağa kalkıp "DOMUZ GİBİ YİYORSUN!!!" diye bağırmak olabilir.

Bu sayede her ikisi de kalıbı kısır döngü kırılabilir, tekrar yapmaktan utanmanıza neden olur ve yapmamanız için bir neden sunar.

Adım 4: Yeni, Güçlendirici Bir Alternatif Yaratın bu alternatif zevk verici eğlendirici olmalı,


4. adım, kalıcı bir değişim oluşturmak için kritik öneme sahiptir.
Alışkanlıklarımızı, bağımlılıklarımızı değiştirmek istiyoruz çünkü sevmediğimiz bazı önemli yan etkileri var.
Ama beynimizdeki, bu nörolojik birliktelikler ve paternler acı çekmemesi için tasarlanmıştır.
Uzun zamandır muhtemelen devam ediyordunuz. Bu yüzden tekrar onlara geri dönme eğiliminiz olabilir.
Yani onları yeni bir şeyle değiştirmezseniz, tekrar tekrar geri döneceksiniz.
Boşluğu, size verecek yeni bir davranış seti ile doldurarak eski alışkanlıklara geri dönmekten kaçınırsınız
Olumsuz yan etkileri olmadan aynı zevkli duygular da ara ara yine yaşanabilmelidir. Eski hislerin faydaları veya
davranışlar, yeni davranışlarla değişince veya  hoş duygularda  korunmalıdır.
Kısa Devre Yeni Alternatif İçin Başka Bir Zevk
Ayrıca, yeni kalıp ve bağlantı hakkında güçlü bir şekilde hissetmeye başlamak için başka bir şeyin zevkini de kullanabilirsiniz.
. Örneğin:
Örnek:  Durdurmak İçin Müzik

 Tabağındaki her şeyi bitirmemek israf deyip acıyı ilişkilendirdi.
Tabağı üzerinde bulunan yiyecekleri uzaklaştırmak için acıyı aşırı yeme ve zevkle ilişkilendirmeye başladı.
Yemek esnasında En sevdiği müziği çalarak ve kendini en iyi duruma getirmeye zorlayarak tabağı itti

Örnek 2 - Öğrenmek İçin Sörf
 Terapist öğretmenlerinden öğrenemediği bir çocuk aldı.
Terapist onu sevdiği bir şey hakkında konuşturdu: örneğin sörf.
Sonra , “bunu nasıl öğrendin” diye sordu. “Bunu öğrendim ..”
Şimdi çocuk öğrenme hakkında konuşuyor.
Sonra bir sörf okulu geliştirmenin nasıl olacağını sordu.
Şimdi çocuk okulu mükemmel birşeyle ilişkilendirmeye başladı.
Sonra Terapist çocuğun heceleyemediğini söyledi ve sörf yapıyormuş gibi hecelemesini söyledi.
aynı oturma pozisyonunda, aynı nefesle ve aynı ritimle.
Bil bakalım ne oldu?
Onları heceleyebildi.
Örnek: güç hissi ile korkuyu yendi
Terapist, asansörlerden korkan bir adamı tedavi ediyordu.
Bu yüzden kendisini güçlü ve güçlü hissettiği bir zamanda düşünmesini sağladı.
Sonra aniden asansöre binmeyi düşünün.
Ve güçlü ve güçlü duygular asansörden sürünmeye başlayana kadar tekrar tekrar yaptı.

Gerçekten de fobisi olan biri için süper güçlü hissettikleri bir zaman hakkında düşünmelerine izin verin.
Ve onları fobileri için güçlü ve güçlü hissetmelerini sağlarlar.
Farklı hissediyorlar, farklı davranıyorlar.

Adım 5: Tutarlı Kalana kadar yeni Paterni Koşullandırın
Şartlandırma yani koşullanma; yarattığınız değişimin tutarlı ve uzun vadeli olmasını sağlamak için bir yoldur.
En basit yöntem basitçe,  muazzam duygusal yoğunlukla tekrar tekrar prova etmektir.
Beyinde kalıcı nörolojik yol oluşturulur.
Sürekli olarak güçlendirilmiş olan herhangi bir kalıp otomatik hale gelecek ve şartlandırılmış tepki olacaktır.
 Güçlendirme konusunda başarısız olduğumuz her şey sonunda dağılır.
Hayal et
Ve pıtırtıyı sadece hayal ederek koşullandırmaya başlayabilirsiniz! Unutma: beynin söyleyemez
Canlı olarak hayal ettiğiniz bir şey ile gerçekten deneyimlediğiniz bir şey arasındaki farkı görün.


Ödüllerle Güçlendirin
Olumlu (ya da olumsuz) güçlendirme ile kendimizi ya da başkasının davranışını güçlendirebiliriz.
Mesela, istediğimiz davranışı her ürettiğimizde, bir ödül veriyoruz (övgü, hediye, dikkat,
gülümsemek, vb.)
Ceza ve ödüller; takviye ile aynı değildir. Güçlendirme hemen sonra gelir,
ceza ve ödül uzun zaman sonra ortaya çıkabilir.
Ve zamanlama kesinlikle kritiktir: ne kadar erken olursa o kadar iyi.

Unutmayın: zevkini birinin tekrarlamasını istediğiniz herhangi bir davranışla ilişkilendirin.
Dolayısıyla bir sonraki adım, yeni davranışınızı güçlendirecek bir program taslağı oluşacaktır. Başarılı olduğunda  kendini ödüllendir.

Dikkat, takviye değişkenini oluşturmak demektir, aksi takdirde ödül norm haline gelir ve
Beklendiği gibi ve artık bize yardım etmeyecektir.

Adım 6: Test edin!
İşe yarayıp yaramadığını test etmenin bir yolu “gelecekteki hızlanma”, yani durumu hayal ediyorsunuz;
sizi sinirlendirirdi ve hala sizi sinirlendiriyorsa ya da yeni kalıbınızın  farketmelisiniz.
Örnek: Sigarayı Bırak
boğulmuş hissettiğinizde sigara içme dürtüsü varsa, kendinizi bunalmış bir hayal edin
durum.
daha sonra okumak veya çalıştırmak için bir dürtü veya yerine koymak şart olan herhangi bir yeni alternatif varsa, dikkat edin
Sigara
Eski kalıbın zevklerinin yenisinde tutulduğundan emin olmak iyidir.
Ayrıca, yaptığınız değişikliklerin etkisi ve uyum sağlamaları gibi “ekolojiyi” test etmek iyidir.
 


 

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi 0-18 yaş arasındaki bebek, çocuk ve gençlerin ruh sağlığı ve hastalıklarıyla ilgilenir.

Ülkemizde ilk olarak 1956 yılında İstanbul Üniversinde Çocuk Psikiyatrisi Enstittüsü olarak kurulmuştur.

1997 ylında ise Tıp Fakültelerinde anabilimdalı oldu.

Ülkemizde son 20 yıldır aktif olarak Çocuk ve Ergen Psikiyatristleri çalışmaya başlamıştır.

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisine en sık başvuru nedenlerini sayacak olursak: dikkat eksikliği, unutkanlık, sinirlilik, geç konuşma, yaşıtlarıyla sorun yaşama, okuma yazmada gecikme, gelişme gerilikleri, seslenince bakmama, aşırı tv ya da bilgisayarla zaman geçirme, mutsuzluk..sayılabilir.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristleri 0-18 yaş arasındaki çocukların yaşadığı sorunlara tanı koyan ve tedavi eden 6 yıllık tıp fakültesini bitirerek çocuk ve ergen psikolojisi üstüne 4 yıllık uzmanlık eğitimi almış doktorlardır.Yaşanan sorunun terapi ya da medikal tedaviyle düzeleceğine karar verecek tek yetkin kişilerdir.

Klinik psikologlar da bazı psikiyatrik hastalıkları tanıyabilmekle beraber psikiyatrik rahatsızlıklarla karışabilecek demir eksikliğ anemisi, hipotiroidi, epilepsi gibi tıbbi hastalıklarla ilgili eğitimleri olmadığı için psikiyatrik belirtilerle gidebilecek bu tür hastalıkları tanıyamama , atlama, yanlış değerlendirme ihtimalleri vardır bu yüzden en uygun yaklaşım bir hastanın önce çocuk ve ergen psikiyatristi tarafından değerlendirilip terapi ihtiyacı olduğuna karar verilirse psikloga yönlendirilmesidir. Aynı zamanda çocuk ve ergen psikiyatri doktorunun kendisi de psikoterapi uygulayabilir.

Erişkin Psikiyatristlerde 18 yaş ve sonrası sorunlara tanı koyan ve tedavi eden 6 yıllık tıp fakültesini bitirerek erişkin psikolojisi üstüne 4 yıllık uzmanlık eğitimi almış doktorlardır.

Psikolog, 4 yıllık psikoloji üzerine eğitim alan kişilerdir.Hasta tedavisini yapmaya yetkin olan psikologlar sadece uzman klinik psikologlardır.Uzmanlığını başka alanda almış psikologlar ve uzmanlığını almamış sadece psikoloji bölümünden mezun olan psikologlar hastaya herhangi bir tanı koyma,tedavi yapma ya da test yapma konusunda yetkin değildir.

Pedagoglar çocuk gelişimi üzerine 4 yıllık fakülte bitiren kişilerdir.Pedagogların hasta görmesi ve tedavi etme yetkisi yoktur.Sadece ailelere çocuk gelişimi üzerine bilgilendirme danışmanlık yapabilir.Yukarda bahsettiğimiz nedenlerdne dolayı 18 yaş altında çocuğunuz bir sorun yaşıyorsa önce Çocuk ve Ergen Psikiyatristinin çocuğunuzu muayene etmesi en uygunudur.

Çocuk , Çocuk ve ren psikiyatri doktoru, Psikolog, pedagog, rehber öğretmen uğraş terapisti, öğretmenler, anne babalar birlikte el ele vererek ekip halinde kendi uzmanlık sınırları içinde çalışmalıdır

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu genetik geçişli ve beynin belirli bölgelerini etkilediği için ilk ve altın standart tedavisi ilaç tedavisidir. İlaç tedavisine ek olarak davranışçı tedaviler uygulanabilir.Yapılan çalışmalarda davranışçı tedavilerin yalnız başına yapıldığında etkisiz olduğu kanıtlanmıştır.İlaç tedavilerinin etkinliği %90 lara ulaşmaktadır.Sadece davranışçı tedavilerin etkinliği ise %5 ler civarındadır.

Otizmin 3 temel belirti alanı vardır.Bunlardan en önemlisi ve olmazsa olmazı sosyal alanda sorun olmasıdır.Diğer iki alan dil gelişiminde sorun olması ve tekrarlayıcı davranışlardır.Sosyal alandaki sorunları yaşıtlarına göre değerendirmek gerekir. Sosyal alandaki sorunlar: göz teması kurmaktan kaçınma, yandan bakma, seslenildiği zaman tepki vermeme,kendi dünyasında yaşama, çevresiyle ilgilenmeme, duyusal aşırı hassasiyet ( elektrik süpürgesinden aşırı korkma, skendisine dokunulmasından hoşlanmama..) ya da duyusal hassasiyetin olmaması( sese tepki vermemesi,düştüğü zaman ağlamama..), yaşıtlarıyla ilgilenmeme , yaşıtlarıyla oyun başlatmama ya da devam ettirememedir. Dil alanındaki sorunlar: yaşıtların göre konuşmanın gecikmesi, garip sesler çıkarma, anlaşılmaz ve kendi kendine konuşma, konuşmadığı için isteklerini ebeveynlerinin elini tutarak gösterme, kendiliğinden iletişime veya konuşmaya başlamazlar, duyduğu kelimeleri papağan gibi tekrarlama, daha önce duyduğu kelimeyi beklenmeyen yerde söyleme ya da tekrarlama, monoton ses tonuyla konuşma, karşılıklı konuşmayı sürdürememedir.Tekrarlayıcı davranışlar: kanat çırpma, zıplama, sallanma, elini ilk defa görüyormuş gibi izleme, parmak ucunda yürüme,oyuncakları sıralayarak oynama, dönen cisimlerle oynama ya da izleme ( araba tekerleği,çamaşır makinesi..), aynı şeyleri tekrarlama( aynı yerde gidip gelip yürüme,legoları dizme…) dır.

X